ELVEDA TATLIM

Elveda Tatlım width=Gecenin yarısıydı, verandada gözleri tek bir noktaya takılı öylece oturuyordu...

Gökyüzü nefis bir yaz akşamının büyüsüyle yıldızların dansına şahitti. Yıldızlar bir orada bir burada yanıp sönerken, dans ederken eş değiştiren çiftler gibi hareket halindeydiler. Çiçek kokuları verandayı adeta insanı baştan çıkaran bir parfüm kokusu gibi sarmıştı… Oysa Hediye’nin gözleri yıldızlardan birine takılmış kalmıştı, ona elveda diyen sevgilisine bakar gibiydi… Sevgilisi gözbebeklerinde damla halinde kalmıştı, düştü düşecekti ama… O onu bırakmak istemiyordu, gözyaşı bile olsa…

Terkedilmeyi kim isterdi ki, yüreği kanıyordu ama ilişkileri bu sona ulaşmıştı. Bu ilişkinin biteceği hiç aklında yoktu Hediye’nin. Çok zordu kabullenmek, gözlerinin önünde tüm yaşanmışlığın ardında sevgilisinin ona elveda diyen yüzü vardı...

Derin bir nefes aldı, adeta geceyi içine çekti. Artık nedenleri tekrar tekrar düşünmenin ne önemi vardı, nede faydası.  Birden bir yıldızın kaydığını far ketti. Sanki yıldız kayarken büyümüş ayna olmuştu ve kendisini gördü içinde. Bir kristalin tam ortasındaydı ve  pırıl pırıl parlamaktaydı, ardından kulaklarında duyduğu bir uğultuyla irkildi… Kayan yıldız ona seslenmekteydi:

Sen değerlisin, biriciksin, teksin...

Aman tanrım neler oluyordu böyle, rüyamı  görüyordu? yoksa gerçek miydi?  Tekrar derin bir nefes aldı ve içindeki büyük coşkuyu fark etti. Evet; değerliydi, biricikti, tekti  ve yıldızlar ona kendisini armağan etmişlerdi. Kendi kendine hediye almıştı!

İçinde hissettiği  büyük coşku, içindeki kanayan yüreğine şifa olmuştu. Yerinden doğruldu, kendi değerini fark etmenin verdiği mutlulukla onu terk eden sevgilisine haykırdı:

“ELVEDA TATLIM, artık mutlu olmak için sana ihtiyacım yok...

Kendini kucaklayarak evin içine yöneldi. Artık hayatının değişeceğini biliyordu...

Sevgiyle kalın

Fotoğraf: Keoni Cabral - Flickr
Creative Commons Attribution 2.0 Generic (CC BY 2.0)

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.