GÜNAHLARIMLA SEVAPLARIMLA ALDIM BAŞIMI GİDİYORUM

Günahlarımla Sevaplarımla Aldım Başımı Gidiyorum“Yaşam benim yaşamım… Aldım başımı gidiyorum, anda, sevdalarımla, coşkularımla, mutlulukla, aşkla…”
Evet yaşam sizin yaşamınız, siz nasıl yaşamak istersiniz? Seçim sizin...

Ne yaptımsa yaptım, ne yaşadımsa yaşadım. Hepsi benim değimli? Yaşadıklarım ve yaptıklarım için kimseye karşı sorumlu değilim kendim hariç! Ben olsa olsa ancak kendime karşı sorumlu olabilirim. Değil mi ki kararlarımı ben veriyorum… Mevlana'nın güzel dizelerinden birinde “Bir ben var benden içeri” der. Evet, bir tek benim sorumlu olduğum, kendimim…

Bunları söylerken içimdeki öz güvenim, öz saygım, öz değerim kıpır kıpır, yaptıklarımın arkasındayım, yaşadıklarımın günahı da, sevabı da benim; varsa…

İnsan kendine karşı dürüst ve sorumlu olabildiğinde çevresine de dürüst ve sorumlu olabiliyor. Dışarıya davranışlarımız içimizden yansıyor. Öyleyse davranışlarım düşündüklerimin aynası. Düşündüklerimin dışında davranamam ki ben. Eğer düşündüklerimin dışında davranışlar gösteriyorsam o zaman o ben, ben olamam ki... Sadece olduğumu zannederim.

Ne büyük özgürlük duygusu kendinden sorumlu olmak, kimsenin yükünü taşımamak, rol yapmak zorunda kalmamak, dilediğini söyleyebilmek, dilediğin gibi davranabilmek, söylediklerinin ardında durabilme cesaretini gösterebilmek…

Bunları yapabildiğinde insanın hayatı anlam kazanıyor… Ben yaptıklarımdan sorumluysam o zaman başıma gelen her şeyden de ben sorumlu olmaz mıyım? 'Senin yüzünden! Sen yaptın!' gibi söylemlerle karşımızdakini suçlamak ihtiyacı da kalmaz ki.

Kendinden sorumlu kişi kararlarını kendi verir, kararlarının sonuçlarına da kendi katlanır. Doğru seçimler yapamamışsa bunu görür, kabul eder, oluşan olumsuzluğu kimsenin üstüne yıkmaya çalışmaz. Karşımızdakini suçlama durumuna girdiğimizde kendi sorumluluklarımızı görmezden gelerek oluşan olayların sorumluluğunu üstlenecek birilerini ararız. Bu arayış bizim sorunda takılıp kalmamızı sağlar. Oysaki kendi yaşamının sorumluluğunu alan kişi karşılaştığı olumsuz durumdan kendi kararlarına bir pay çıkarır, analiz yapar, alması gereken dersi alır ve yeni bir çözüm için kendi içinde eylem arayışına girer. Bu durumda ne iç çatışması nede dış çatışması olmaz. Bu sayede kişi kendi içsel gücüyle tanışma fırsatını da bulur… Yapabildikleri ve yapamadıklarının sorumluluğuyla yüzleştiğinde kendisiyle de yüzleşmiş olur. Durumu kabullenişimizle de kendi gelişiminizi başlatmış oluruz. Eksik yönlerimizi fark ettikçe içgüdüsel olarak gelişmek ihtiyacını da hissederiz.

Ancak tüm bunları farkında olursak yaparız. Aksi tüm davranışlarımız otomatik olarak oluşmaya devam eder. Başkalarını suçladıkça, başkalarının kararlarını uyguladıkça, başkalarının hayatlarını yaşadıkça kendimizden giderek uzaklaşırız. Kendi öz benliğimizin isteklerine karşı çıktıkça farkında olmadan mutsuzluk ve çaresizlik çemberi içinde kıvranır dururuz ve bu çember her bir deneyimde giderek güçlenir ve biz yaşadıklarımızın nedeninize çoğu zaman bir türlü anlayamayız.

Sürekli kendimizi savunur dururuz, her savunma halimizde kendimize güvenimiz giderek azalır, bu durum çevremize de güvenimizin azalmasına neden olur. Haklı çıkma çabaları, dış dünyayı kontrol etme istekleri içinde kaybolur gideriz. Oysaki yapılması gereken şey sadece ve sadece kendi davranışlarımızın bilincinde olmak ve sorumluluğumuzu alabilmemizdir. Arzu ve isteklerimizi en yalın şekilde korkusuzca ifade edebilmemizdir.

Sınırlarımızı belirleyebilmemiz ve kimsenin bu sınırları çiğnemesine izin vermemek de bizim sorumluluklarımız içindedir. Biz kendimizi nasıl yansıtırsak çevremizdeki insanlarda bize nasıl davranmaları gerektiğini öğrenirler. Bu sayede biz onlardan bize nasıl davranmalarını davranışlarımızla belirlerken onlarda bizden beklentilerini bize verdikleri karşıt davranışlarıyla netleştirirler. Böylece alışkanlık döngüsü de başlamış olur.

Yaşam benim yaşamım… Aldım başımı gidiyorum, anda, sevdalarımla, coşkularımla, mutlulukla, aşkla…

Evet, yaşam sizin yaşamınız, siz nasıl yaşamak istersiniz? Seçim sizin...

Sevgiyle

Fotoğraf: Sjoerd Lammers ~ Flickr
Creative Commons Attribution 2.0 Generic (CC BY 2.0)

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.