“HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK” HAYATA BIR BAKIŞ AÇISIDIR

“Her şey güzel olacak” bu bir şarkı sözü, bu bir film adı, bu hayallerin ifadesi, umudun dile gelişi vb... Bu bir cümlelik ifade bende bir reklam jeneriğini anımsatıyor; “Ver coşkuyu, ver coşkuyu”, öyle ya; coşunca insan 'her şey güzel olacak'…

Aynı şartlar değişik insanlara sağlanırken içlerinden bazıları için yaşam güzelken bazıları için cehennemdir, bazıları sahip olduklarının farkında bile değilken bazıları için şükran duygusunu uyandırır. Peki, niye bazılarına göre güzel değildir yaşam?

Bu sorunun tek bir cevabı vardır; 'bakış açıları'. Herkesin yaşam penceresi farklıdır. Öyle ki bu farklılık dünyaya gelişimizle başlar, büyüme sürecimizde şekillenir, ilerleyen yaşlarımızda inançlara dönüşür. İşte bu noktadan sonra artık bizim değişmez parçamız haline gelen, bizi biz yapan davranışlarımız ortaya çıkar. Sözünü ettiğimiz bu farklılık ve çeşitlilik bakış açılarımızla desteklendiğinde dünyamızı bazen çok anlamlı bazen de çekilmez hale getirmektedir... Aslında doğaya baktığımızda insanların bir yansımasını görebiliriz. Doğada da her şey farklı ve çeşitlidir. Ama tek bir fark vardır. İnsanlar arasındaki çeşitlilik ve farklılık insanları birbirinden ayırırken doğanın içindeki çeşitlilik ve farklılık dünyamızı zenginleştirmekte ve güzelleştirmektedir. Bu ayrımcılık insanları değerli, değersiz ya da önemli, önemsiz diye sıfatlandırırken doğada her şey önemli ve değerlidir.

İnsanlar arasındaki farklılık yaşamımızın içinde her birimizin farklı deneyimler yaşamasına neden olur, bazen benzer deneyimler de yaşayabiliriz. Ancak nasıl bir insan diğerine benzemiyorsa yaşamlarımızda birbirinin aynı olamaz. Herkesin deneyimi kendi ihtiyacına karşılık gelir.

İnsan olarak çevremizdekilerin yaşanmış deneyimlerini genelleyerek zihnimizde beklentiye gireriz. Henüz gerçekleşmemiş bir olayın senaryosu zihnimizde oluşur. Oluşan senaryonun bizim algılarımızı etkileyiş biçimine göre de bedenimiz tepki vermeye başlar. Daha ortada olan biten hiç bir şey yoktur ama bilinçaltımız gerçekle, hayali birbirinden ayırt edemediği için gerçek zannına kapılarak harekete geçer. Zihnimizdekine benzer bir olay başımıza gelince de beklentimiz karşılığını bulmuş olur ki bu da bizim genelleme gerçekliliğinde ne kadar haklı olduğumuz inancını güçlendirir.

Oysaki gerek hayallerimizde gerekse gerçek yaşamımızda karşılaştığımız olaylardaki tepkilerimizdeki bakış açılarımız çok önemlidir. Farklı bakış açıları insana farklı yaşamlar sunar ve deneyimlerimizin değişmesine neden olur.

'Bakış açısı' farkındalık gerektirir. Yaşanan hayatın gerçek anlamda içinde olabilmek ve olanı olduğu gibi görebilmektir. Yani objektif olabilmektir. Bizi farklı kılan ve yaşamımızda farklılıklar yaratan bizim yaşama sübjektif bakış açımızdan kaynaklanmaktadır. Objektif olabilmek dışarıda olanı tarafsız olarak gözlemleyebilmeyi ve olayların dışına çıkabilmeyi sağlarken, sübjektif olmak olayı kendi içsel değerlerimizden ve algı süzgecimizden geçirmek anlamına gelmektedir. Yani olayın içinde, birebir duygularımızla yaşamaktır. Objektiflikte farkındalık varken sübjektiflik farkındalıktan uzaktır. Kişi olan olayları anlamak yerine kendi içsel duygu, değer ve inançlarıyla kavga halindedir. Doğal olarak da tepkileri kendi algıları paralelindedir.

“Her şey çok güzel olacak” hayata bir bakış açısıdır. Hayatı olduğu gibi kabullenmeyi ve olan her şeyin insana hizmet için olduğu gerçeğidir. Her şeyin güzel olacağı hayali insanı motive eden, kendini mutlu hissetmesini sağlayan bir ruh durumudur. Pozitiflik içerir, yaşama olumlu bakmayı sağlar ki zihinde oluşacak benzer hayaller hayatın içinde de aynı şekilde tezahür edecektir.

Objektif olarak ve olaylara dışarıdan yaşarken izleyici konumda fark edebilmek zamanla bize yaşamın gizemini de öğretecektir. Her şeyin bir nedeni olduğu farkındalığın varacağızdır ki o zaman hayat neden güzel olmasın ki?

Hayatın içinde yaşarken yaşamı yakalayabilmeniz dileklerimle.

Sevgiyle Kalın