KENDİNİ SEVEBİLMEK

kendini sevebilmekKendisine kızgınlığı her geçen gün artmaktaydı sanki. Sürekli kızgınlık yaşatacak olaylar olmaktaydı son günlerde. Kızgınlıkları artık öfkeye dönüşmekteydi. Ne olduğunu anlayamıyordu sanki yaşam onunla alay etmekteydi... Ne yapsa da bu durum sona erseydi?

İşte cevabını sanki hiç bulamayacağı bir soruydu kendisine sorduğu. Her şey istem dışı olmaktaydı. Fark ettiği bazı durumlarda yok değildi, tam “Evet bu kez böyle konuşmalıyım, şöyle davranacağım.” derken yine aynı rutin davranışlar içine giriyor ve kendisini hiçte istemediği durumlara düşürüyordu.

Şimdi de sevgilisi tarafından ilginç bir biçimde terk edilmişti. Kendisini çok kötü hissediyordu. İlk bir kaç gün kendisini yıpratırcasına ağlamış sonrada bu ilişkide geldiği noktayı anlamak adına kendisini sorgulamaya başlamıştı. Terk edilme noktasında düştüğü durum son derece aşağılayıcıydı kendisine göre. Çünkü sevgilisi hayatını birden fazla kişiyle birlikte olarak geçirme kararını kendisine belirtmişti. Ona göre hayat çok kısaydı ve içine ne kadar çok şey sıkıştırılırsa o kadar anlamlı hale gelecekti. Aslında sevgilisine göre bu bir ayrılık değildi. O onun hayatından çıkmasını istemiyordu ki sadece tüm zamanlarını onunla geçirme fikrinde değildi. Bunu doğal bir paylaşım gibi anlatmıştı. Bu durum tüm değer yargılarına aykırıydı ve kendisine bu sözler söylendiğinde delirecek gibi olmuştu. Nasıl biriydi bu böyle ve onca zaman beraberliğinde hiç mi ona kendisini anlatamamıştı? Ya da madalyonun diğer yüzüne bakmalı ve sevgilisinin bu düşünce biçimini gözden geçirdi, evvelce hiç mi ipucu vermemişti ki bu güne kadar fark edememişti. Nerede hata yapmıştı.

Oysaki bu ilişkisinde öncekilere göre çok daha fazla özveriliydi. Onu mutlu etmek adına evvelki ilişkilerinde hiç olmayan pek çok fedakârlıkta bulunmuştu. Geçmişte biten ilişkilerinde o kaçan, sevgilisi kovalayan rolündeydi, zaman içinde kovalanmak fikri ondaki cazibesini kaybetmiş ve sevgilisini kişiliksizlikle suçlamıştı. Hep kendi dedikleri oluyordu çünkü ve heyecanını kaybetmişti. Bu kez farklı olsun diye düşünmüş farklı davranmıştı kendince. Ancak geldiği noktada anladığı gerçek şuydu; evvelki ilişkilerinde kendisine değer veriliyordu o ise bu değerin farkında olamamış, sıkılmıştı. Bu sefer ise karşısındakine kendinden daha çok değer vermiş ve onunla da değersizlik duygusunu şiddetle yaşatacak bir sonuca gelmişti.

Tüm bu düşünceler içerisindeyken kızgınlık duygusunu deneyimlediği diğer anlarını hatırladı ve hemen hemen hepsinde kendisini yaşadıkları karşısında değersiz hissetmişti. Evet, aslında gerçekten baş edemediği değersizlik duygusuydu. Tüm yaşanmışlıkların altında bu mesaj gizliydi. Son ilişkisini tekrar düşündüğünde kendi davranışlarının da değersizlik içerdiğini fark etti. Kendisine değer verebilmiş olsaydı sevgilisine o denli fedakâr davranır mıydı? Görünen o ki aslında aralarında sevgiyi de inşa edememişlerdi. O halde neydi birlikteliklerindeki neden? Derin düşündükçe cevapları da içinden birer birer geliyordu. Birden aslında ona aşık olmadığını fark etti. Birlikte paylaştıkları yaşam alanlarının bazılarında mutluydu ve galiba asıl kaybetmek istemediği sevgilisi değil onlardı. Bu gerçeği fark etmek onu daha da derinden sarsmaya yetmişti.

Artık resim çok daha netleşmişti zihninde. Aslında değersizlik duygusu içindeki kişi kendisini sevebilir miydi? İşte asıl gerçek buradaydı. Kendisini sevmiyordu. Fark etmesi gereken asıl bu gerçekti. Oysaki o kendi dışındakileri suçlayıp durmuştu kendini bildi bileli.

Gördü ki yaşam ona işte kendisiyle ilgili bu gerçeği gösterme çabası içindeydi ve yaşadığı tüm deneyimlerin altındaki mesaj kendini sevmediği gerçeği ile yüzleşmekti. Sevgilisi ona kendisinde olmayan değersizlik duygusunu göstermek için ayna olmuş, kendisini yansıtmıştı.

Bu derin farkındalık içinde aslında yaşamındaki herkese kendisine hizmet ettikleri için teşekkür etmek ihtiyacı olduğunu fark etti. Bir anda tüm kızgınlık duyduğu insanları affedebileceğini hissetti. Artık kendi kaybettiği değerini bulacak ve kendini yeniden sevmeye başlayarak yaşam yolculuğuna devam edecekti. Gözyaşlarını sildi, gülümsedi…

Sevgiyle

Fotoğraf: Mitya Ku ~ Flickr
Creative Commons Attribution-Share Alike 2.0 Generic (CC BY-SA 2.0)

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.